top of page
Ara
  • sonayadiguzel2

BAĞLANMA

Her birimiz biyolojik olarak doğuştan itibaren bir bağlanma sistemi ile dünyaya geliriz ve bu sistem yaşam boyu çevremizdeki diğer insanlarla bağ kurmamızı sağlar. Bağlanma, başka bir insanla kurulan duygusal bağdır. Bağlanma teorisi ise, ilk bakım verenle kurulan bağdan itibaren tüm sosyal ilişkilere odaklanır. Bağlanma ile edinilen bu sosyal ilişki aslında biyolojik bir ihtiyaçtır çünkü bebeğin hayatta kalma şansını arttırır.


Bebekler stres altındayken bakım verenleriyle yakınlık arama ihtiyacı hissederler çünkü bebekler dünyayı keşfetmek için güvenli bir üs ihtiyacı duyarlar. Bebeğin ebeveynle ilişkisi bir bağlanmadır ancak ebeveynin çocukla ilişkisi genellikle değildir, çünkü bebeğin varlığı büyük olasılıkla anne-babanın güvenlik duygusunu arttırmaz ya da onu güvenli bir üs olarak kullanmazlar.

Bağlanmanın belirleyicisi yemek değil ilgi ve duyarlılıktır.

Bağlanma ilişkisi için 0-5 yaş kritik bir dönemdir. Buradaki ilişki gelecekteki tüm sosyal ilişkiler için prototip görevi görür. Bağlanma stili, kişinin kendisini ve çevresini nasıl algıladığını, seçimlerini, kararlarını, baş etme becerilerini, romantik ve yakın ilişkilerini belirlemektedir.


Bağlanma Türleri


1.Güvenli Bağlanma

Bu bağlanma biçimi sağlıklı ve amaçlanan bağlanma biçimidir. Çocuk anneden ayrılmada güçlük çekmez ve kolayca keşfe dalabilir; tehlike sezdiğinde ya da korktuğunda etkin olarak temas arar ve kolayca yatışır; teması anne başlattığında çocuk bundan kaçınmaz ya da buna karşı direnmez. Anne gittikten sonra yeniden yanına geldiğinde çocuk onu olumlu bir şekilde karşılar ya da telaşlandıysa kolayca sakinleşir.

Çocukluklarında bu tür bağlanmaya sahip olan insanlar yetişkinliklerinde kalıcı, güven dolu, romantik ve sosyal ilişkiler kurar. İnsanlara ve kendilerine güven duyarlar.

Duygularını ifade etmekte zorlanmazlar ve dünya onlar için güvenilir bir yerdir.


2. Kaçınmacı Bağlanma

Bu bağlanma biçimi güvensiz, bağlanmamış bağlanma adlarını da alır.

Çocuk özellikle anne gittikten sonra geri döndüğünde, anne ile temastan kaçınır. Annenin temas çabalarına direnmez, ancak fazla da temas aramaz Burada anne ilgisizdir ve çocuğun ihtiyaçlarını fark edemez fark etse bile tepkisiz kalır... Bu sebeple çocuk anneye ya da birincil bakım vereninin varlığına da yokluğuna da tepki göstermez. Bu bağlanmada çocuk duygularını gizlemeyi ve sadece kendisine güvenmenin iyi olduğunu öğrenir. Terk edilme, yas ve zorlu yaşam koşulları bu bağlanma stiliyle ilişkilidir.

Yetişkinlik döneminde ise bağ kurmaktan kaçınır. Yakın ilişkileri reddeder. Samimiyet rahatsız edicidir. Herhangi bir destek ya da yardım almaktan kaçınır. Karşısındaki kişiyle duygu ve düşüncelerini paylaşmakta güçlük çeker.

Bu nedenle kişiler arası ilişkilerde sorun yaşar.


3. Kaygılı Bağlanma

Bu bağlanma stilinde anne-baba ya da birincil bakım veren ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını tutarsız ve istikrarsız bir şekilde karşılar. Çocuğun ihtiyaçlarında anne kimi zaman vardır, kimi zaman yoktur. Bu durum çocuğa karışık mesaj verdiği için bir türlü güvenlik duygusu geliştiremez.

Çocuk ebeveyninden ayrılınca yoğun kaygı içerisine girer, ebeveyni gelse bile kolayca sakinleşemez, ebeveynine yoğun öfke duyar. Yetişkinlik döneminde ise, kurulan yakınlık yeterli düzeyde değildir.

Karşıdaki kişinin kendini sevip sevmediğinden emin olamaz ve terk edilme korkusunu yoğun yaşar.

Özellikle romantik ilişkilerinde daha gergin ve güvensiz hissetme eğilimindedir.Çevresindeki insanlara karşı olumsuz düşünme eğilimi içerisindedir. Kendisini güvende hissedebilmesi için onaylanma ihtiyacı vardır.


4. Dağınık Bağlanma


Bu bağlanma stilinde, kaygı denetiminde tutarsızlık söz konusudur. Dağınık bağlanma ölçütleri arasında stresle baş edememe, donup kalmak, zamansız hareketler sergilemek ya da hareketlerde yavaşlık vardır.

Ebeveyn modeli; psikiyatrik bozukluğa sahip olan, ihmal ya da fiziksel tacizde bulunan ve kendi bağlanma nesneleriyle sorunlarını çözememiş anneler olduğu belirtilmektedir. Sağlıksız bir bağlanma biçimidir. Çocuk annenin yanındayken korkulu ve çatışma içerisindedir. Anne ya da birincil bakım veren kişiler değişik davranışlar sergiler. Çocuk karmaşa yaşar ve hareketleri, tepkileri karışıktır. Ebeveyn figürü güvenilmez ve korkutucudur.

Bu bağlanma biçiminin altında yatan en önemli neden bakım verenden korkmaktır.

Yetişkinlik döneminde ise, kişi kendini yönetmekte güçlük çeker, sorumluluk almaz ve sosyal hayatında problem yaşar. Alkol ya da madde türevlerini kötüye kullanımı olabilir. Suça eğilim gösterebilir.


23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


Yazı: Blog2_Post
bottom of page